Prof. Dr. Ömer Usta
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve 2021 IEEE PES GT&D, İstanbul Etkinlik Başkanı
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de enerji ihtiyacı giderek artıyor. Bu talebi karşılamak için neler yapılmalı?
Türkiye giderek artan yıllık enerji ihtiyacının çok büyük bir bölümünü ithalat yoluyla karşılıyor. Komşu ülkelerin enerji kaynakları açısından zengin olması, kaynakların ve enerji nakil yollarının çeşitlendirilmesi, bize kolaylık sağlıyor. Öte yandan enerji kaynakları zengin olan ülkelerle tüketici durumundaki Avrupa arasında bir köprü görevi de görüyoruz. Bu konumumuzun avantajından faydalanarak kendimize yarar sağlayacak adımlar atıyoruz ve çevremizdeki enerji kaynaklarını aramaya devam ediyoruz. Diğer yandan kömür gibi yerel kaynaklara ağırlık vermeye çalışırken, aynı zamanda yenilenebilir enerji kaynaklarının (hidrolik, rüzgar, güneş, jeotermal kaynakların) devreye alınmasına artan oranda teşvikler veriliyor. Bu teşviklerin desteğiyle gelişen ve üniversite-sanayi işbirliğiyle yürütülen projelerle birlikte önemli bir bilgi birikimi oluştu. Bu süreçte bilgilerin adım adım teknolojiye dönüştürülmesi sağlandı, geliştirilen yeni teknolojiler kullanılarak tesisler inşa edildi ve elektrik üretimine geçildi. Nükleer enerji alanındaki girişimler de göz önüne alındığında, enerji ihtiyacını gidermek için oluşturulan politikaların çok yerinde olduğunu söyleyebiliriz.
Elektrik tarafında yenilenebilir kaynakların üretimdeki payı artıyor. Bu durum, yakın gelecekte hızlanacak mı yoksa alternatif enerji kaynakları görecek miyiz?
Geçmişe bakacak olursak zaman zaman teknolojik gelişmelerin topluma, kimi zaman ise toplumun teknolojik gelişmelere yön verdiğini görüyoruz. Günümüzde ise çevre kaygıları ön planda ve zaman ilerledikçe bu kaygılar daha da artıyor. Bu nedenle, kömür ve petrol gibi enerji kaynaklarının kullanımının azaltılması, en azından artırılmaması yönünde ortak bir yaklaşım oluştu. Yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi, kullanılması ve elektrik üretiminde bu kaynaklara öncelik verilmesi için hem bir baskı ve hem de teşvik var. Bu yüzden bu alandaki teknolojik gelişmelerde sürekli ilerleme ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen enerjinin kullanılmasında belirgin bir yükseliş gözlemleniyor ve bu durum devam edecek gibi görünüyor.
International Energy Agency’nin (IEA) Global Energy Review 2020 raporuna göre elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payı yüzde 26’ya yükselirken, bu oranın iklimlendirme sektörlerinde yüzde 10 ve ulaşımda ise sadece yüzde 3 seviyesine ulaştığı belirtiliyor. Tüm bu gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payının yükselmeye devam edeceğini kolaylıkla söyleyebiliriz. Ülkelerin bu alandaki iddialı hedefleri de bu beklentiyi güçlendiriyor. Böylelikle elektrik talebindeki artışın yenilebilir enerji kaynaklarıyla karşılanması, ulaşılabilir bir hedef haline geliyor. Bu hedefe ulaşana kadar geçecek süre, elbette yatırımlara ve teknolojik gelişmelere bağlı. Ben küresel olarak ilgili sektörlerin gittikçe güçleneceğini, sektörler arası etkileşimin artacağını, bu alanın önemli bir iş sahası olacağını, buna dayalı olarak yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki ve diğer enerji kullanım alanlarındaki payındaki yükselişin çok daha hızlanacağını düşünüyorum.
Elektrikli araçlar, akaryakıt kullanan araçlar kadar yaygın hale geldiğinde, dünyada bir enerji sorunu ortaya çıkabilir mi?
2030 yılında elektrikli araç stokunun 2 ve 3 tekerlekli araçlar hariç tutulduğunda 140 milyon olacağı öngörülürken, sürdürülebilir gelişme senaryolarına göre bu rakamın 245 milyon seviyesinde olacağı ifade ediliyor. Aynı başlık altında IEA ilk kez, 2050’ye kadar küresel olarak net sıfır emisyona ulaşmak için bu 10 yılda neler olması gerektiğini belirledi. IEA’nın modeline göre, 2050’de karbon nötrlüğüne ulaşmak için 10 yıl içinde tüm arabaların yarısının elektrikli olması gerekiyor. Bu durumlar bize elektrik enerjisine olan talebin daha hızlı artacağını gösteriyor. Bu noktada talebi karşılamak için elektrik üretiminde gerçekleşmesi gereken artışın hangi kaynaklardan sağlanacağı önemli bir konu olarak öne çıkacak. Bu artış yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanırsa elektrikli araçlarda temiz enerji kullanılması ve karbon emisyon oranlarının düşürülmesi gibi belirlenen amaçlara da ulaşmış olacağız.
Olumlu bir bakış açısıyla bu talebin yenilenebilir enerji kaynaklarından (hidrolik, rüzgar, güneş ve jeotermal) karşılanacağını düşünebiliriz. Teşvikler ve çevre kaygıları da bu hedefe ulaşmak için itici bir kuvvet sağlıyor. Sadece ulaşım sektöründe değil, diğer sektörlerde de elektrik talebinde bir artışın olacağı göz önüne alınırsa, hedefe ulaşmak zor olacak. Yenilenebilir enerji kaynaklarına ek olarak doğalgazın yanı sıra nükleer güç kaynaklarının da kullanılasında artış olabilir. Uluslararası platformlarda bazı akademisyenler nükleer güç kullanımında artışa müsaade edilmemesi gerektiğini düşünüyor. Ben de aynı görüşteyim, öte yandan nükleer enerjinin kömür ve petrol türevi ürünlere dayalı enerjiden çok daha yeşil olduğunu düşünüyorum. Sonuç olarak, elektrikli araçlardan dolayı talepteki artışı karşılamada bir sorun yaşanacağını düşünmüyorum.
IEEE PES Türkiye Bölümünün ülkemizde gerçekleştireceği etkinlikle ilgili okuyucularımızı bilgilendirir misiniz?
Eylül 2021’de İstanbul’da yapılacak olan IEEE PES GT&D International Conference & Exposition,IEEE’nin kendi geleneksel konferanslarından biri olup, alanındaki en büyük ve en bilinen bilimsel ve teknolojik etkinlik olarak öne çıkıyor. IEEE PES’in Türkiye Bölümü olarak organize edeceğimiz etkinliğe dünyanın dört bir yanından alanında bilinen akademisyenler, araştırmacılar, mühendisler ve teknoloji liderlerinin yanı sıra elektrik, enerji, bilişim ve finans gibi çeşitli sektörlerden önemli şirketlerin katılmasını bekliyoruz.
2021 IEEE PES GT&D International Conference & Exposition etkinliğinde;
- Enerji ve Elektrik sanayisinin problemlerinin çözümlerine yönelik endüstriyel paneller,
- Geleceğin elektrik şebekeleri ve ilgili teknolojilere yönelik çeşitli bilimsel ve teknolojik oturumlar,
- Bu sektörde çalışanlar için ileri düzeyde kurslar,
- Konferans boyunca gelişmiş teknolojik ürünlerin sergileneceği bir uluslararası fuar ve sergi olacak.
Etkinliğin ülkemize gelmesi yerel sektörün dünya genelindeki sektörlerle etkileşim içinde olmasına ve yeni gelişmelerin sektöre aktarılmasına katkı sağlayacak.