Endüstriyel çatı üstü GES’ler nasıl yayılır?

Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) uzun zamandır güneş enerjisi santralleri (GES) için yeni trafo bağlantı kapasitesi tahsisatı yapmıyor. Yakın gelecekte de yeni kapasite açılması beklenmiyor. 

Ancak bugün her yerde çatı ve cephe tipi güneş konuşuluyor. Çünkü son dönemde 10 kW altı bireysel çatı GES’lerin önünü açacak önemli adımlar atıldı. Bunların başında 10 kW altı sistemlere vergi muafiyeti getirilmesi geliyor.

Fakat bizim bugünkü konumuz bireysel mini GES’ler değil. Bugün endüstriyel çatılarda GES’leri ele alalım dedim. Bu konuyu 12 Mart 2018 tarihinde Meteorolojinin Sesi Radyosu’nda Dr. Levent Yalçın tarafından hazırlanıp sunulan Yeşil Radyo programında da gündeme getirmiştik.

Az önce de bahsettiğim gibi, ufukta özel şirketlere GES’ler için yeni kapasite açılması pek ihtimal dahilinde görünmüyor. Sadece YEK Mevzuatı’nın (5ç) maddesine yönelik öz tüketim modeli üzerinden yeni bağlantı izin verilebiliyor.

Peki bu maddede ne yazıyormuş bir bakalım. Metinde “Ürettiği enerjinin tamamını iletim veya dağıtım sistemine vermeden kullanan, üretimi ve tüketimi aynı ölçüm noktasında olan, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisleri…” ifadesi yer alıyor.

Biz buradan fabrikalarımıza yani endüstriyel çatılar meselesine dönelim tekrar. Bildiğiniz gibi çoğu işletme pazar günleri kapalıdır. Hatta kimileri cumartesi günleri de çalışmıyor. Buna bir de öğlen saatlerindeki 1 saatlik yemek molalarını ekleyelim. Ayrıca işletmeler yaz aylarında güneş batmadığı halde mesai bitiminden sonra da daha az elektrik tüketiyor. Yani saydığımız bu farklı zaman dilimlerinde ticari işletmelerin elektrik tüketimleri minimum seviyeye düşüyor.

İyi de bunun GES’lerle ne alakası var? İşte mesele tam da bu zaten. GES kurmak isteyen endüstriyel işletmeler, elektrik tüketmediği bazı zaman dilimlerinde üreteceği elektriği şebekeye bedava vermek zorunda kalıyor. Bu da işletmeden işletmeye değişmekle birlikte üretilecek elektriğin yaklaşık beşte birine karşılık geliyor.  Çünkü

YEK Mevzuatı’nda hep “saatlik ölçüm”den söz ediliyor. Bu ne anlama geliyor? Lisanssız elektrik üretenlerin şebekeden aldıkları ile şebekeye verdikleri arasındaki mahsuplaşmalar saatlik yapılır. İşte bu madde, çatılarında elektrik üretenlerin, kendi tüketimleri bulunmayan zaman dilimlerindeki üretimlerini şebekeye bedavaya vermek durumunda kalmalarının nedeni.

Bu durumda eminim aklınıza gelen soru şu olmuştur: Saatlik mahsuplaşma değiştirilemez mi?

Güzel soru. Aldığım bilgilere göre bunun böyle olmasının nedeni Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi’nin (EPİAŞ) mevcut çalışma sisteminin saatlik oluşu. Şayet bunda bir değişiklik yapılamazsa; haftalık, aylık veya yıllık mahsuplaşmayı rüyalarımızda görürüz.

Bunu belki EPİAŞ yetkililerine sormak lazım ama hemen belirtelim, yazılım çağında mevcut saatlik mahsuplaşmanın haftalık/aylık/yıllık sisteme dönüştürülmesi hiç de zor olmasa gerek. Bilişimci arkadaşlar daha ayrıntılı ve doyurucu cevapları eminim biliyordur. Biz kafa karıştırmayalım.

Saatlik mahsuplaşma devem ettiği sürece endüstriyel çatılarda büyük bir gelişme olacağını düşünmüyorum. Sanayicimizi uluslararası arena da rekabetçi yapabilmek için, ilgili bakanlıklarla kurumların birbiriyle diyaloga girip buna bir çözüm bulmaları gerekiyor.

Peki kime ne tür roller düşebilir. Örneğin çatısına GES kurmak isteyen işletmecilere özel kapasite açılabilir. Bu konudaki TEİAŞ’a görev düşer. Söz gelimi, minimum 2/3 oranında öz tüketim taahhüt edenlere trafo bağlanma kapasitesi sağlayabilir.

Peki tüm bunlar yapılsa, yani öztüketim şartlı bağlantı kapasitesi tahsis edilse, mahsuplaşma sistemi değiştirilse sorun çözülür mü? Bence bu kısımların çözülmesi bile endüstriyel çatı GES’lerin kalkınması için yeterli gelmez.

Peki ne yapmak lazım? Burada Ekonomi Bakanlığı’ndan ekstra bir desteğe ihtiyaç var. Halen güneş enerjisi sistemleri “Genel Yatırım Teşviki” kapsamında değerlendiriliyor. Madem sanayimizi dışa bağımlılıktan kurtarmak istiyoruz, fabrika çatılarına kurulacak GES’leri “Stratejik Yatırım Teşviki” kapsamına almalıyız. Bir yatırımın stratejik sayılması için ille de milyar dolarlık ölçeklerde olması gerekmiyor. Ama endüstriyel çatı GES’leri bütün olarak düşündüğümüzde binlerce MW’lik bir elektrik üretim kapasitesinden ve milyarlarca dolarlık yatırımdan söz ettiğimizi de unutmayalım.

Sanayicinin kendi elektriğini üretmesi maliyetlerini düşürecek, bu sayede kendisine rekabet gücü kazandıracaktır. Bu da ihracatın artması, Türkiye’nin döviz açığının azalması anlamına gelecektir. Bunun istihdam arttırıcı etkisini de herhalde kimse inkar edemez. İşte tüm buları yapabilmek için tek bir işlem gerekiyor. Endüstriyel çatı üstü GES’ler stratejik yatırım kabul edilmeli ve bu çerçevede teşvik sistemlerinden yararlandırılmalı.

Özetle, endüstriyel çatı üstü GES’lerin yayılması için iki adım atılmalı. Birincisi mahsuplaşmanın saatlik yerine aylık, üç aylık ya da yıllık yapılabilmesi. İkincisi bu tip GES’lerin Stratejik Yatırım statüsünde desteklenmesi. Yoksa gelecek “30 Şubat” günlerinde de bu konu gündemde kalmaya devam edebilir.

Yazımı, “Milli sanayi üretimimizi milli enerjimizle kalkındırma zamanı” diyerek bitirmek istiyorum.

Hasan YİĞİT – Enerji Günlüğü

Alıntıdır: TIKLAYIN