Güneş, rüzgar ücretsiz ve her gün insanlığın emrinde

Türkiye Yenilenebilir Enerji Birliği Başkanı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, yaptığı özel açıklamada, “Türkiye’nin zaman geçirmeden yenilebilir enerjiye geçmesi gerektiğini” söyledi.

Türkiye’de yılda ne kadar elektrik tüketiliyor?

-Türkiye’nin elektrik enerjisi tüketimi, 2016 yılında 278,4 milyar kWh olarak gerçekleşmiştir. Elektrik tüketimi, 2017 Temmuz sonu itibarıyla, bir önceki yılın Temmuz ayı sonuna göre %4,7 artarak 167,1 milyar kWh; elektrik üretimi ise bir önceki yılın Temmuz sonuna göre %6,7 oranında artarak 167,3 milyar kWh olarak gerçekleşmiştir. 2017 Temmuz sonunda toplam elektrik kurulu gücümüzde 2.049 MW’lik artış yaşanmış olup kurulu gücümüz 2017 Temmuz sonu itibarıyla 80.546 MW’a ulaşmıştır. 2017 Temmuz sonu itibarıyla elektrik üretimimizin %34’ü doğal gazdan, %31’i kömürden, %24’ü hidrolik enerjiden, %6’sı rüzgârdan, %2’si jeotermal enerjiden ve %3’ü diğer kaynaklardan elde edilmiştir.

2017 Temmuz sonu itibarıyla Türkiye’nin kurulu gücü içerisinde EÜAŞ %25,1; serbest üretim şirketleri %61,5; yap-işlet santralleri %7,6; yap-işlet-devret santralleri %1,7; işletme hakkı devredilen santraller %2 ve lisanssız santraller %2’lik paya sahiptir. 2017 Temmuz sonu itibarıyla kurulu gücümüzün kaynaklara göre dağılımı; yüzde 33,6’sı hidrolik enerji, yüzde 28,1’i doğal gaz, yüzde 21,5’i kömür, yüzde 7,7’si rüzgâr, yüzde 1,1’i jeotermal ve yüzde 7,4’ü ise diğer kaynaklar şeklindedir. Ayrıca ülkemizde elektrik enerjisi üretim santrali sayısı, 2017 Temmuz sonu itibarıyla 3.098’e (lisanssız santraller dahil) yükselmiştir. Mevcut santrallerin 613 adedi hidroelektrik, 40’ı kömür, 186’sı rüzgâr, 33’ü jeotermal, 288’i doğal gaz, 1.773’ü güneş, 165’i ise diğer kaynaklı santrallerdir.

Sektörel Enerji Tüketim İstatistikleri, 2014 yılı rakamlarına bakıldığında Sanayi ve hizmet sektörlerinde 100 milyon 734 bin 472 TEP (Ton Eşdeğer Petrol) enerji tüketildi. (Ton Eşdeğer Petrol: 1 ton ham petrolün yanmasından açığa çıkan enerji miktarının birimi.)

Sanayi ve hizmet sektörlerinde 2014 yılında toplam 100 milyon 734 bin 472 TEP enerji tüketildi. Sanayi sektöründe 86 milyon 136 bin 765 TEP, hizmet sektöründe ise 14 milyon 597 bin 707 TEP enerji tüketildi. Elektrik üretimi ve dağıtımı %42,4 imalat sanayii ve %38,4 ulaştırma ve depolama sektörü, %9,5 ile toplam enerji tüketimi içinde en fazla paya sahip oldu. Doğal gaz 32 milyon 498 bin 888 TEP ile en çok tüketilen yakıt oldu.

Yakıt bazında yıllık tüketimlere bakıldığında, 2014 yılında en çok doğal gaz tüketildi. Linyit kömürü 16 milyon 416 bin 93 TEP tüketilirken, üçüncü sırada 15 milyon 981 bin 137 TEP ile taşkömürü tüketimi yer aldı.

Toplam enerji tüketiminin kaynaklara göre dağılımı, 2014

Ülkemizde 2014 yılında nihai enerji tüketimi 49 milyon 699 bin 901 TEP oldu. Sektörlere göre 2014 yılı toplam nihai enerji tüketiminin %57,7’si imalat sanayii, %19,3’ü ulaştırma ve depolama, %4,7’si ise inşaat sektöründe gerçekleşti.

Nihai enerji tüketiminin sektörlere göre dağılımı, 2014

Sanayi ve hizmet sektörlerinde 124 milyon 4 bin 527 MWh elektrik tüketildi.

İmalat sanayii, 78 milyon 33 bin 897 MWh ile en çok elektrik tüketen sektör oldu. Sanayi ve hizmet sektörlerinde elektrik enerjisinin %79,7’si mal ve hizmet üretiminde, %13,2’si ise aydınlatma ve elektrikli büro gereçlerinde tüketildi. Elektrik üretmek için 44 milyon 723 bin 504 TEP enerji harcadık.

Enerji kullanım alanlarına göre en çok enerji tüketimi %44,4 ile elektrik üretiminde, %34,4 ile mal ve hizmet üretiminde gerçekleşti.

Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyeli nedir?

-Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyeli, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar ile ortaya çıkarılmış ve Şekil 1’de enerji potansiyellerimiz verilmiştir.

Şekil 1: Güneş, rüzgâr, hayvansal atıklar, tarım atıkları ve orman altı atıklarını gösterir haritalar. (Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü)

 

Enerjide Çözüm Nedir?

-Enerjide çözüm için enerjinin etkin kullanımı ve %100 yenilenebilir enerjiye geçişzorunludur. Herhangi bir enerji kaynağının çözümün parçası olabilmesi için öncelikle yeterli miktarda, en ucuz ve ulaşılabilir olması gerekir. İkinci olarak bu kaynağı yeryüzünde yaşayanların gereksinim duyduğu enerji taşıyıcılarına (elektrik, sıcak su, buhar, hidrojen) çevirebilecek teknolojilerin tedarik edilebilir olması ve üretilen enerji taşıyıcısının birim fiyatının alternatiflerine göre daha ucuz olması gerekir.

Enerjide çözüme yaklaşmanın birinci kuralı ve temeli enerjinin etkin kullanımıdır. Böylece problem küçülür ve çözüme ulaşmak daha mümkün hale gelir. Ulaşımda toplu ulaşıma geçilmeli, yolcuların ve eşyaların km başına en az enerji tüketip, en hızlı ve yaşam çevresini kirletmeden taşınması sağlanmalıdır. Yeni geliştirilen tekniklerle konutların kendi enerjilerini kendilerinin üretmesi mümkün hale gelmiştir. Avrupa ülkelerinde yeni binaların sıfır enerjili konutlar olarak tasarımı zorunlu hale getirilmektedir. ABD’nin bazı eyaletlerinde çatı üstü güneşten elektrik üretimi ruhsat vermek için şart koşulmaktadır.

Ulaşım, konut ve sanayide en verimli, en temiz teknoloji ve teknikler kullanılırsa, ücretsiz olarak emre amade olan yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ülkeler 10 yıl içinde tümüyle yenilenebilir enerjiye geçebilir ve ithal enerjiye olan bağımlılıklarına son verebilirler.

 Yüzde yüz yenilenebilir enerjiye geçiş mümkün müdür?

-Evet, mümkündür. Güneş, rüzgâr ücretsiz ve her gün insanlığın emrindedir. Kullanmazsanız yabana gider. Güneşin enerjisini fotosentezle kimyasal olarak depolayan bitkiler, tarım ürünleri ve ormanlar bize gıdalarımızı sağlar. Tarım, orman ve belediye atıkları ile hayvancılık sırasında oluşan dışkı ve diğer atıklar ve arıtma tesislerinin çamurlarından biyoenerji elde edilmesi hem iklim değişikliğine yol açan karbondioksitin ve atmosfere salınan metan gazının tutulmasını sağlar hem de çevre sorunlarına çözüm olarak değerlendirilir. Deprem bölgelerinde oluşan jeotermal kaynaklar bilinçli olarak değerlendirildiğinde her gün 24 saat işe koşulabilen bir enerji kaynağıdır ve ülkemizin çoğu bölgesinde kullanıma hazırdır.

Yenilenebilir enerji kaynaklarını ülkemizin ihtiyaç duyduğu elektrik, sıcak su ve endüstriyel proses ısısına, biyogaz, biyoyakıt ve hidrojene dönüştürebilecek çevrim teknolojileri günümüzde artık ticari olarak piyasada satılmakta ve doğal gaz, kömür ve petrol yakan santral ve kazanlara göre daha ucuza tesis edilebilmektedir. Özellikle elektrik üretiminde rüzgâr güç santralleri ve güneş güç santralleri artık yeryüzünde en hızlı yaygınlaşan ve en ucuza elektrik üreten sistemler olarak ortaya çıkmaktadır.

Dünya çapında bütün ülkeler fosil yakıt ve nükleer santrallerini bir an önce kapatıp yenilenebilir enerji teknolojilerini kullanmak üzere planlamalar yapmakta, bunun gerçekleşmesi için gerekli altyapı çalışmalarını başlatmakta; üniversite ve araştırma kuruluşlarını bu dönüşümün gerektirdiği elemanları yetiştirmek üzere görevlendirmektedir.

Türkiye’de de bu konuda gelişmeler gözlenmekte ve 2017 yılına gelindiğinde rüzgâr güç santrali kurulu gücü 6500 MW’a, güneş güç santrali kurulu gücü 1500 MW’a, jeotermal güç santrali kurulu gücü 1000 MW’a ve biyoenerji güç santrali kurulu gücü de 500 MW’a ulaşmıştır.

“Küresel solar PV kapasitesi ve yıllık artışlar” Şekil 2’de verilmiştir. Toplam kapasitenin 2016 yılı sonu itibarıyla 303.000 MW’a ulaştığı görülmektedir.

Şekil 2: Solar PV’nin Küresel Kapasitesi ve Yıllık Artışı

Ülkelere göre “solar PV kapasitesi ve artışlar” ve zirvedeki 10 ülke, Şekil 3’te verilmiştir. Bu konuda liderliği sırasıyla Çin Halk Cumhuriyeti, Japonya, Almanya ve ABD elinde tutmaktadır.

Şekil 3: Ülkelere Göre Solar PV Kapasitesi ve Artışlar

“Küresel rüzgâr enerji kapasitesi ve yıllık artışlar” Şekil:4’te verilmiştir. Toplam kapasitenin 2016 yılı sonu itibarıyla 487.000 MW’a ulaştığı görülmektedir.

Şekil: 4  Küresel Rüzgâr Enerji Kapasitesi ve Yıllık Artışlar

“Ülkelere göre rüzgâr güç santrali kapasiteleri ve artışlar ve zirvedeki 10 ülke” Şekil 5’te verilmiştir. Bu konuda liderliği sırasıyla Çin Halk Cumhuriyeti, ABD, Japonya ve Almanya elinde tutmaktadır.

Şekil:5 Ülkelere göre Rüzgar güç santrali kapasiteleri ve artışlar

Eğer karar vericiler isterse Türkiye 2023 yılında tümüyle yenilenebilir enerjiye geçebilir. Bunun için ulaşım, konutlar ve sanayide enerji verimliliği ertelemeden hayata geçirilmeli, tüm AB Standartları uygulamaya sokulmalı, tüm fosil yakıt ve nükleer atık ısı santrallerinden uzak durulmalı; sadece yenilenebilir enerji yatırımlarına izin verilmelidir.

Enerji Günlüğü haberine göre, Almanya Çevre Bakanı Barbara Hendricks yaptığı açıklamada, “Almanya’nın 2020 iklim hedeflerini yerine getirmesi için linyit ve kömürlü elektrik santrallerinin kapatılmasını hızlandırması gerektiğini” söyledi. Bir sonraki hükümette olmayacağını açıklayan Sosyal Demokrat Parti üyesi Bakan Henricks, “Kömür ve linyitli elektrik üretiminden ne zaman, nasıl ve ne boyutta çıkacağımıza dair çabucak bir plan oluşturmamız gerekiyor” dedi. Bakan, “Olası Hür Demokrat, Yeşiller ve Muhafazakarlar arasında kurulacak hükümetin de kömür ve linyit santrallerini büyük olasılıkla kapatacağını” belirtti.

Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar hakkında:

Yenilenebilir enerji profesörü; Marmara Üniversitesi, İstanbul Başkan Yardımcısı; WBA Dünya Biyoenerji Birliği Başkan Yardımcısı; WWEA Dünya Rüzgâr Enerjisi Birliği Başkan Yardımcısı; EUROSOLAR Avrupa Yenilenebilir Enerji Birliği Başkan Yardımcısı görevlerini yürütmektedir.

Alıntıdır; https://gazeteistanbul.com/gunes-ruzgar-ucretsiz-her-gun-insanligin-emrinde/