Kara dumanların yükseldiği Çanakkale’de, temiz enerji anlamında yeni ve farklı adımlar atılıyor… Çanakkale Troya Çevre Derneği Başkanı Oral Kaya ile yenilenebilir enerjiye dair çözüm yollarını konuştuk. Çanakkale OLAY gazetesinin sorularını yanıtlayan Oral Kaya, ayrıca 2017 yılında kurulan Troya Enerji Kooperatifi hakkında bizlere bilgiler verdi.
Oksijen deposu olarak bilinen Kaz Dağları hava kirliliği tehdidiyle karşı karşıya. Hava kirliliğinin sağlık üzerindeki etkilerini araştıran ve 14 çevre ve kamu sağlığı alanında çalışan kuruluştan oluşan Temiz Hava Hakkı Platformu`nun hazırladığı rapora göre, Çanakkale`de 11`i proje aşamasında, 2`si inşaat halinde, 3`ü ise aktif durumda olan termik santrallerin faaliyete geçmesi halinde, hava kirliliğinin Çanakkale`de yüzde 150 oranında; İstanbul`da ise yüzde 25 oranında artabileceği belirtiliyor. Peki bu sorunlara alternatif çözüm nedir? Çanakkale Troya Çevre Derneği Başkanı Oral Kaya ile yenilenebilir enerjiye dair çözüm yollarını konuştuk. Çanakkale OLAY gazetesinin sorularını yanıtlayan Oral Kaya, ayrıca 2017 yılında kurulan Troya Enerji Kooperatifi hakkında bizlere bilgiler verdi.
OLAY: Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Troya Çevre Derneği hakkında bize bilgi verebilir misiniz?
Oral Kaya: 1962 yılında Gülpınar beldesinde doğdum. O günden bu yana, Çanakkale’de yaşıyorum. Sadece eğitim amaçlı Bursa ve Ankara’da bulundum. Onun haricinde Ankara Siyasi Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Dünya gazetesinde 1993-2007 yılları arasında çalıştım. Birleşmiş milletler programlarında çalıştım. Çanakkale Yerel Gündem 21 sürecinde bulundum. Kent konseyinin oluşum sürecinde bulundum. Şimdide 2009 yılından bu yana Troya Çevre Derneğini başkanıyım. Dernekte de yerelde iklim değişikliğine karşı nasıl mücadele edilir, yerel hareketleri nasıl güçlendirebiliriz bu tür konuları araştırıyoruz.
OLAY: Troya Çevre Derneği şu zamana kadar neler yaptı, Çanakkale’de etkili olduğunuzu düşünüyor musunuz? Ne tür ilerlemeler kaydettiniz?
Oral Kaya: Troya Çevre Derneği’nin asıl amacı iklim değişikliği alanında ilerlemeler sağlamaktı. Çanakkale’de ciddi bir boşluk gördük. Özellikle Birleşmiş milletler programında çalışırken bunu fark ettik. İklim değişikliği konusunda çok güzel akademik çalışmalar vardı. Ama sadece çalışmalardı, halka inmiyordu. Halka bir şekilde anlatılması ve etkilerinin yerel hareketlerle giderilmeye çalışması için Troya Çevre derneğini kurduk. Bizim en çok çalıştığımız konulardan birisi Çanakkale’deki çiftçiler oldu. Çanakkale yöresindeki çiftçilerle biz özellikle çalışıyoruz. İklim değişikliğinde Çanakkale’deki tarım nüfusunun çok fazla etkileneceğini biliyoruz. Bu etkilenmeye karşı çiftçileri nasıl koruyabiliriz, daha etkin sürdürülebilir nasıl oluruz onu tartışmaya başladık. İklim değişikliğine en çok etki eden konulardan birisi ne yazık ki bu bölgede kömür santralleridir. Fosil yakıtların minimuma indirilmesi ve yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasını teşvik etmek için bu derneği kurduk. Ve büyük oranda ilerleme kaydettiğimizi düşünüyorum.
OLAY: Çanakkale’de yenilenebilir enerjiye olan bakış açısı ne şekildeydi? Sizi nasıl tanıdılar? Sizin duruşunuz tam olarak anlaşılabildi mi?
Oral Kaya: Çanakkale’de korunmak istenen bir bölge var. Özellikle Biga çevresinde kömür madenlerine karşı bir savaş veriliyor. Ama biz sadece itiraz etmek, karşı gelmek yeterli değil dedik. Çünkü o karşı duruşun yanına bir alternatif çözüm sunmamız gerekiyordu. Bir de farklı bir çözüm yolu olduğunu göstermeye çalıştık. Bu amaçla yenilenebilir enerji kaynaklarını savunmaya başladık. İklim değişikliğine karşı en büyük savaş alanlarının yenilenebilir enerji olduğunu fark ettik. Mesela bu derneğin enerjisi kendi güneş panelleri ile sağlanıyor. Köy muhtarları buraya gelerek nasıl çalıştığını soruyor ve nasıl yol izleyerek hayata geçirilebileceğini öğrenmeye çalışıyorlar. Bu çok etkili bir hareket. Çanakkale’de çok hızlı bir şekilde iklim değişikliği ve tarım konularında, hem de iklim değişikliği ve enerji konularında büyük değişiklikler yaşandığını düşünüyoruz. Aslına bakarsınız sadece karşı duruş bir tercihtir. Karşı duruşun yanında alternatif bir çözüm olmalı diye düşündük. Bir politika yaratmak gerekiyor çünkü. Sadece karşı durmak elimizi fazla güçlendirmiyor. Ama alternatif ürettiğiniz zaman bu sefer sizi dinlemeye de başlıyorlar.
OLAY: Çanakkale’nin artık yeni bir enerji kooperatifi var. Troya Enerji kooperatifi oluşum süreci hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz? Neden böyle bir oluşumun içerisinde yer aldınız?
Oral Kaya: 2010 ve 2015 yılları arasında Çanakkale ve Biga’da hızlı bir şekilde termik santrallerin yapılması gündeme geldi. Ve bunlara karşı mücadele başladı. Bizde bu mücadele sürecinde yer aldığımız için ne yapabiliriz dedik. 2012 yılında yine iklim değişikliği ile ilgili bir konuda Avrupa birliği çerçevesinde Belçika’ya gittiğimize, bizim Belçikalı ortağımız bizi enerji kooperatifine götürdü. Bu kavramla ilk olarak o zaman tanıştık. Yıl 2012’de başladı tam beş sene sürdü bu süreç. Kömür santrallerine karşı yenilenebilir enerjinin teşvikini sağlamaya çalışıyorduk. Ama bu teşvikinde toplumsal bir zemine oturtmamız gerekiyordu. Sadece yenilenebilir enerji kullanın bu bunun alternatifi demek olmuyordu. Yenilenebilir enerjiyi nasıl kullanacaklarını ve toplumsal bir harekete nasıl geçeceğini düşünüyorduk. Ve bunun en pratik yolunun enerji kooperatifi olduğunu gördük. 2012 yılından sonra araştırmalar çalışmalar yaptık. 2012 yılından sonra kooperatifleri ziyaret ettik. 2014 yılına kadar inceledik yazıştık. Enerji kooperatifi nedir, ne değildir öğrenmeye çalıştık. Bu esnada Türk mevzuatından enerji kooperatifini nasıl geliştirebiliriz onu düşünmeye çalıştık. 2014 yılında ilk kez lisansız enerji üretimi yönetmeliği çıktı. O yönetmelik çerçevesinden nasıl sistem geliştirebiliriz ona baktık. 2014 bizim için değişim miladı oldu. Avrupa enerji kooperatifleri birliği tarafından davet edildik. Ve onların genel kurullarına katıldık. O genel kuruldan sonra artık bu konuda bir numaralı çalışan bir konumda olduk. Türkiye’de bu anlamda en çok çalışan kurum biziz şuanda. Tabi bakanlıklarla da ilişkimizi sürdürüyoruz. Hem enerji bakanlığı, hem de gümrük ticaret bakanlığı ile. 2014 yılında çıkan lisanssız enerji üretimi yönetmeliğine kooperatiflerin dahil olması için kanun hükmü değişikliği önergesi verdik. 2016 yılında kabul oldu. 2016 yılında ilk kez enerji kooperatifleri kanunda yer aldı, bu da bizim önümüzü açtı. Troya Çevre Derneği ve enerji kooperatifinin önüne açtı. O değişiklik sonrasında zaten Türkiye’de 10 tane enerji kooperatif açıldı. Troya enerji kooperatifi, artık 2017 yılı mayıs ayında kuruldu diyebiliriz. Türkiye’de 17. Enerji kooperatifi olduk.
OLAY: Enerji kooperatifinde 17. rakamı nasıl seçtiniz? Bu Çanakkale için özenle seçilmiş bir rakam mı?
Oral Kaya: Özellikle denk getirdik. Rica ettik. Bizden önce başvuran olursa lütfen, 17. sırada biz olalım dedik. Bizim için ayırın dedik. Ama gerekte kalmadı. Güzel bir tesadüf oldu. Çanakkale’ye has olmasını istedik öyle de oldu. Bizim zaten aslında amacımız buydu. Çanakkale’den cumhuriyet hareketi nasıl başlamış ise bizde Türkiye’de enerji dönüşümü hareketinin başlamasını istedik. Çanakkale de bir enerji dönüşümü başlatarak bunun da Türkiye’ye örnek olmasını ve fark yaratmasını sağlamaya çalışıyoruz.
OLAY: Kooperatifteki yönetim kadrosu hakkında bize bilgi verebilir misiniz? Herkes bu kooperatife üye olabilir mi? Şartlar nelerdir?
Oral Kaya: Şuan 8 kurucu ortak ile kooperatif üyelerimiz var. Tamamen yönetim kurulu kadınlardan oluşuyor. 3 tane kadından oluşan bir yönetim kurulumuz var. Bu Türkiye’de bir ilktir. Çünkü diğer enerji kooperatiflerine baktık, onların içinde kadın ortakları bile görmedik. Enerji üretimi bütün dünyada böyledir ama. Enerji erkek egemen bir alandır. Enerji üretimi konusuna gelince ne yazık ki erkek egemenliği söz konusudur. Biz bunu kırmak istedik. Konferanslarımıza kooperatiflerde aktif olarak rol alan kadınları çağırdık. Geçen sene İsveç’ten kadın kooperatifi geldi. Bir köyde 10 kadın bir araya geliyor. O köyün enerji ihtiyacını karşılamak için üç tane rüzgar gülü satın alıyorlar. Ve o köyün enerjisini rüzgar gülü ile karşılıyorlar. Bu senede Almanya’dan çağırdık. Gürcistan’dan çağırdık. Yani bu durumu aşmaya çalışıyoruz, kadınların enerji konusu içerisinde olmasını istiyoruz. Konferanslarında kadın unsurunu bulundurmaya çalışıyoruz. Hem farkındalık yaratmak hem de kadınların bu alanda etkin olmalarını sağlayabilmek istiyoruz. İnanıyoruz ki bu kadınlar bu işe el atarsa daha güzel işler ortaya çıkabilir. Ayrıca kooperatifçilik tanımını yaparsak eğer bu bir komşuluk hareketidir. Ben sürekli bunun altını çiziyorum. Bunun nedeni ise kooperatiflerde insanlar birbirlerini tanırlar, birlikte harekete giderler. İlk aşamada kendi ihtiyaçlarını karşılamak için toplanırlar. Bu ne olursa olsun, elektrik olabilir bir elma üretimi olabilir. Yeşil enerji anlamında yaşamımıza etki eden her şey olabilir. Biz de ilk olarak kendi eklektiğimizi karşılamak istiyoruz. Ama biliyoruz ki daha fazlasını karşılama şansına da sahibiz. 8 kişiyle kalmak istemiyoruz. Ortak sayımızı bir buçuk ay içerisinde ikinci bir çağrı ile artırmak istiyoruz. 30 veya 4’a0 kadar. Katılmak isteyenler web sayfasından üyelik formunu doldurabilir. Daha büyük bir modelle bin tane ortaklı bir hedefimiz var.
OLAY: Enerji kooperatifinin Çanakkale’ye ne gibi bir katkısı olabilir? Sizce Çanakkale’de ki madencilik faaliyetlerinin önünü kesebilir mi?
Oral Kaya: Mutlaka olacak. Bütün dünyada gidiş bu yönde. Hızla ilerliyoruz. Bütün dünyada yenilenebilir enerjiye gidiş var. Türkiye’de eninde sonunda buna ayak uyduracak. En güzel örnekleri mesela, Norveç 2020 yıllıda tamamıyla petrolle çalışan arabaları kaldıracak. Sokaklarda sadece elektrikli araçlar olacak. Bunları neyle şarj edeceksiniz. Ya nükleer kullanacaksınız ya fosil yakıt, ya da yenilenebilir kullanacaksınız. Fosil yakıtlar dünyada giderek daha fazla pahalı oluyor. Kömür çünkü pahalılaşmaya başladı. Çünkü kömür ocakları kapanmaya başladı. Bütün gelişmiş dünya ülkelerinde kömür santralleri teker teker kapatıyorlar. En son örneklerden bir tanesi Amerika 30 yıllık bir kömür santrali kapanıyor. Onun üstü olduğu gibi güneş panelleriyle kapanacak. Buna Türkiye zaten ayak uyduracak ve uyduruyor da. Yavaş yavaş uyduruyor. Emekleme aşamasındayız şuan. Geç kalmış sayılmayız, sadece daha hızlı adımlar atmamız gerekiyor.
OLAY: Çanakkale’deki yenilenebilir enerji kaynakları hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz peki? Sizce en uygun enerji kaynağı hangisi?
Oral Kaya: Çanakkale’de en güzeli rüzgar. Türkiye’ye baktığımızda en verimli yenilenebilir enerji kaynağının rüzgar olduğunu görebiliyoruz. Ama benim gönlüm güneşten yana. Çünkü güneş önümüzdeki 50 yılın tek kaynağı olacak. Çünkü güneş en pratik yollardan birisidir. Güneşi artık bireylerde kullanabilecek. Şarj için kullanılan güneş enerji aletleri var, bunun gibi pratik çözümler üretmek istiyoruz. Akıntı enerjisi, bence bu alanda dünyanın en nemli merkezlerinden biriyiz. Sürekli hiçbir zaman bitmeyecek bir enerji kaynağı bu. Ama bu alanda daha henüz teknolojiler gelişmiş değil. Güneş ve rüzgarda teknoloji çok gelişti. Çanakkale’de en önemli enerji kaynaklarından bir tanesi ise tarım ve hayvancılık. En önemli enerji kaynaklarımızdan biriside biyogaz. Gübre ve tarımsal atıklar. Bunun enerjiye çevrilebilmesi için Çanakkale’de tesis yok ama en yakında Balıkesir Gönen’de var. Biga’da da bir biyogaz kooperatifi kurulacak. Biyogaz enerjisi üretilecek. Köylülerin üretimiyle tamamıyla kendi çalışmaları ile kendi enerji ihtiyaçlarını karşılayacaklar. Bazı şeyleri geç kalınmışlık meselesi değil. Çünkü hiçbir şeye geç kalınmaz. Öğrendiyseniz ve uygulamaya çalıştıysanız ilk adımı atmak için hiçbir zaman geç değildir. Bu anlamda Çanakkale’de yeşil enerji anlamında önemli adımlar atılacaktır. 10 sene sonra gerçekten Çanakkale yenilenebilir enerjinin başkenti olacak. Çünkü her alanda rüzgârda olsun, su da olsun, güneşte olsun çalışmalar yapılıyor. Troia sulama birimine bağlı binin üzerindeki çiftçi kendi ihtiyaçlarını karşılamak için bir rüzgar gülü satın aldılar. Bizim güneş enerjisi kooperatifimiz var. Güneş enerjisi çalışmaları var. Çanakkale belediyesinin güneş enerjisi ile ilgili çalışması var. Yeşil bina kurulacak yeni belediye binamızda. Biyogaz yapılıyor, akıntı var, jeotermal gibi ömür billah bitmeyecek bir enerji kaynağı var. Bizim Biga yöresinde düşünülen kömür santrallerinin hiçbirine ihtiyacımız yok. Hatta Türkiye olarak yok. Nükleere santrallere de ihtiyaç yok. Çanakkale’nin rüzgar potansiyeli tüm Türkiye’de yapılmak istenen üç tane nükleer santralden daha fazla elektrik üretir. Sadece Çanakkale tepelerini rüzgar gülleri ile donatın yeter.
OLAY: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Oral Kaya: Bunlar siyasi tercihler. Hepsi siyasi. Türkiye’nin nükleer enerjiyi talep etmesi sadece ve sadece enerji ihtiyacından değil. Bununa arkasında farklı amaçlarda var. Bir nükleer güç olabilme düşüncesi gibi. Ama bunlara gerek olduğuna inanmıyorum. Atatürk’ün meşhur sözü vardır, “Yurtta sulh, Cihanda sulh” gibi. Eğer siz ülkenizde gerçekten tertemiz bir enerji kaynağıyla barış içinde yaşarsanız, nükleer güç olmanıza gerek kalmaz. Yurt dışında da aynı şekilde barış içerisinde olabilirsiniz. Çanakkale’deki herkesin yenilenebilir enerji kaynakları konusunda daha özenli ve daha meraklı olmaya çağırıyorum. Kendi kapasitesi çerçevesinde bunun ucundan tutarsa herkes, biz bu ülkenin dış borcunu da kaparız bu ülkenin istihdam sorunlarını da çözeriz. Ve pırıl pırıl bir ülke yaratabiliriz. Artık enerji dönüşü başlamıştır.
Kaynak
(Şebnem Özer)
Post Views: 278