Öngörülebilir elektrik piyasası çalıştayı yapıldı

Devlet Kurumları ve Özel Sektör Biraya Geldi..

Öngörülebilir bir elektrik piyasası için stratejik yol haritası çalıştayı yapıldı

Türkiye enerji piyasasının şeffaf, rekabetçi ve serbest bir yapıya kavuşması için çalışmalar yapan Enerji Ticareti Derneği (ETD) tarafından, 9-10 Mayıs tarihlerinde, Ankara’da “Öngörülebilir Bir Elektrik Piyasası İçin Stratejik Yol Haritası Çalıştayı” düzenlendi.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat ALBAYRAK tarafından geçtiğimiz ay sunumu yapılan “Milli Enerji Politikası”nın üç temel unsurundan birisi, ‘Öngörülebilir Piyasa’ olarak belirlenmişti. Bu hedefe ulaşabilmek için atılması gereken adımlar konusunda çalışmalar yapmak ve bu yönde izlenecek stratejik yol haritasına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen ETD Çalıştayı, iki bölümde gerçekleştirildi.

I.gün, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB), T.C. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), T.C. Başbakanlık Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. (TETAŞ), Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ), Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. (BOTAŞ), Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) ve Borsa İstanbul A.Ş. (BİST) gibi kamu kurum ve şirketlerinden yetkin temsilcilerin katılımıyla seyirciye kapalı bir ortamda yuvarlak masa toplantıları yapıldı.  “Serbestleşme ve TETAŞ-EÜAŞ Etkisi”, “Perakende Elektrik Piyasası”, “Mevzuat ve Denetim”, “Elektrik için Doğalgaz” ve “Enerji Borsası” başlıklı beş masada eş zamanlı olarak yapılan tartışmalarla, masa konusu ile ilgisine göre farklı kamu kurum ve şirketlerinden temsilciler ile ETD temsilcileri görüş alış-verişi yaptılar ve öngörülebilir bir serbest piyasaya ulaşmada atılması gereken adımları belirlemeye çalıştılar.

 II.gün ise, birinci gün yapılan yuvarlak masa toplantılarında ele alınan konular ve ulaşılan sonuçların özetinin yanı sıra, öngörülebilir bir serbest piyasaya ulaşmak için yapılması gerekenler konusundaki düşüncelere ilişkin bütünleştirilmiş bir çalıştay sunumu, yine Devlet Kurum ve Kuruluşları’ nın üst düzey yöneticileri ile ETD üyeleri ve sektör katılımcılarından oluşan geniş bir katılımcı grubu ile paylaşıldı.

ETD Yönetim Kurulu Başkanı Birol ERGÜVEN yaptığı konuşmada, Dernek olarak tüm çalışmalarda olduğu gibi bu çalıştayda da, sadece enerji sektörünün bir bölümünü düşünerek, yalnızca tedarik şirketlerinin çıkarlarına ilişkin değil, tüm enerji piyasası ve Türkiye’nin ekonomik geleceğine katkı verilebilmesi çabasında olduklarını vurguladı. Geçtiğimiz 15 yıllık dönemde özellikle elektrik piyasasında yapılan dönüşüme ve atılan adımların değerine değinen Ergüven, gelinen noktada, serbestleşme yönünde bir sonraki aşamaya geçmenin zorunlu olduğunu ve bunun için en önemli konu başlığının öngörülebilirlik olduğunu belirtti.

Öngörülebilirlik için maliyet bazlı fiyatlandırmanın önemine işaret eden Birol ERGÜVEN, “Bir an önce son kaynak tedarik tarifesinin kanunda yer aldığı şekli ile hayata geçirilerek özel sektörün kendi üretimini doğrudan kendi maliyetleri ve öngörüsü ile kendi müşterilerine satabileceği bir alan açılması gerekir. Bugün serbest tüketicilerin tamamı için bu uygulamaya geçilmesi mümkündür. Ancak gerekirse, bir nevi deneme mahiyetinde, tüketimin %60’ını kapsayan tüketiciler için uygulanarak da başlanabilir. Bu gelişme, öngörülebilir serbest enerji piyasası için önümüzde ulaşmamız gereken en önemli hedeftir. Bu hedefe ulaşmak, özel sektörün öngörü kabiliyetini arttıracak ve bugün problem gibi görünen  bir çok  zorluğun kendiliğinden aşılmasını da sağlayacaktır. Bunu yapmak için gerekli tüm şartlara sektör oyuncuları ve piyasa ulaşmıştır. Bugün bunu yapamaz isek gelecekte bu şartları bir daha bulamayabiliriz.  Bu altın fırsatı kaçırmayalım” diye konuştu.

EPDK Başkan Yardımcısı Mehmet ERTÜRK’de kapanış konuşmasına ETD’ye çalıştay için teşekkür ederek, özellikle etkin bir somut sonuç üretme amacına dönük olarak tasarlanan çalıştay formatının yerinde olduğunu vurguladı. Bu çalıştayın enerji sektöründeki diğer Dernekler için de bir model teşkil edebileceğini belirten Ertürk, serbestleşme ile ilgili görüşlerin şimdiye kadar daha teorik ve slogan seviyesinde kaldığını, bir sonraki aşamaya geçişin uygulanması için pratiğe ilişkin daha özel çalışmaların yapılmasına ihtiyaç olduğunu söyledi.